17 Temmuz 2012 Salı

Kullandığımız Kelimeler

Son zamanlarda fark ettim ki Dora'ya çok fazla 'hayır' kelimesini kullanıyorum .Ben ki kelimelerime dikkat ederim diye düşünürken tuzağın içinde buldum kendimi. Bizi aşağı çekmeye çalışan ayağımızı kaydıran beynimizi donduran sinirimizi zıplatan onlarca olayla geçen an'ların beşiğindeyiz.Bi o yana bi bu yana sallanarak zamanın canına okuyoruz.Bu geçen zamanda da ne kadar yıprandık ne denli kontrolü elden bırakmadık bunun muhasebesini de yapıyoruz.İşte bu yazılı dönemine aldım kendimi ve kullandığım kelimeciklerime puan verdim .Hayır!olmaz!yapma Dorita!  gibi olumsuz kelimelerin yanında aslında fazlasıyla olumlu kelimelerim de mevcut. Fazla olan artılarıma istinaden bu yazılıdan yüksek puanla geçiriyorum kendimi ve yıldızlı pekiyi için negatif kelimelerden sıyrılma çalışmalarına başlıyorum.


Çocuğuma Hayır demekten daha çok işe yarayacak kelimeleri düşünüyorum  öncelikle.Tabiki bu yerine geçen kelimeler zamana koşullara ortama göre değişkenlik gösterecektir. Diyelim ki Dora elinde bi oyuncağıyla yanıma geldi ve ben mutfakta yemek yapmakla meşgulüm. ''Hayır Dora şimdi oynayamayız kızım işim bitsin o zaman'' cümleme karşı bazen cikss ciksss tamam diyen yavrum bazen aaaaaaaaaaoooaaa yaaaa hoooo gibi ağlama çığlıklarına anında başlayabiliyor.Biliyorum ki onun beni o an anlama durumu yok.benim onu anlayacak durumumun  ağır basması gerekiyor.Fevri bir hal alıp 'git başımdan evladım' diyen asabi anne olmak istemiyorum. Tüm sakinliğimi korumak onu anlamak tek vazifem olmalı.  Bu da çocuğunuza saygı duyduğunuzu göstermekten geçiyor.Yetişkin bir birey gibi davranılmasını bekleyen 28 aylık bebeğinize sana saygı duyuyorum,sen çok akıllısın, seni anlıyorum, sen yapabilirsin ,kavramlarını geçirdiğiniz zaman daha çok sözden anlayan inatlaşmayan size ve kendine güvenen büyümüşte küçülmüş bir yavrucak olabiliyor.Tabi bunu uygulamak süreklilik sabır ve istikrar istiyor,tutumunuzun değiştiğini gören yavrunuz size bunu koz olarak kullanabiliyor da. Hımm annem bugün pek bi farklı, dur azıcık isteklerimi abartıyım da yerine getirsin  kih kih kih:=) yaramaz çocuk gülüşü efektleriyle boğuldu bu satırlar:) Tekrarı sürdürmek aslında burda yeterli bi durum ciddi duruşunuzu koruduktan sonra yavrunuz sizinle ''parmağında oynattı bu çocuk beni'' şeklinde oynayamaz:) 


Samimiyet güvenilir olmak ve saygıyı yitirmemek insan ilişkileriden temeldir .Çocuğunuzla aranızdaki ilişkide de ilk sırada yer alan kavramlar bunlar.Örneğin; Dora atteeeee gidelimmm ayakkabıları giyelim arabaya binelimm diye yüksek sesle istekte bulunuyor: ben: attaya mı gitmek istiyormuş benim meleğim ama dışarısı şimdi çok sıcak tatlım dolaşamayız ki ,parka da  yürüyemeyiz,biliyorum sıkıldın haklısın attee gidicez  ama akşam olunca tamam mı? anlaştık mı? beni anladığıunı biliyorum kuzum.Doraya şimdi farklı bi alternatif sunma zamanı:hadi gel legolarınla oynayalım istermisin, yada banyo yapalım mı bıcı bıcı:)) ve Dora sakince unutur dalar oyunlarına oynar.Babası da şöyle der bu olayın üstüne: Balık hafızalı kızım benim :)
Bazı anlarımız krize dönüşebilir burda uykusuzluk açlık ve diş çıkarma sıkıntıları yan etkendir. Her çocuğun her anı her anını tutmaz,günü gününe uymaz:) Önemli olan kullandığımız kelimeler korumaya çalıştığımız sakinlğimizdir.Unutmayalım ki ne ekersek onu biçeriz!