22 Ocak 2012 Pazar

ORGANİK ANA

Beslenme deyince akla ilk gelen sağlıklı olmasıdır değil mi? Özellikle gebelik dönemi ve yavrunuz dünyaya geldikten sonraki döneminde beslenmenin daha ayrı bir yeri ve önemi vardır artık.Televizyonda,gazetelerde GDO,zırai ilaçlar,organik besin gibi kavramları okuyup duyuğunuzda gözlerinizi ve kulaklarınızı daha bi kocaman açarsınız.Artık içinde bulunduğunuz bu durumda bilinçli yaklaşmanın gerekliliğini öğrenmişsinizdir.Gazetelerde organik besinlerle ilgili köşeler çoğalmakta,kitapçınıza gittiğinizde sağlıklı beslenme içeriğiyle donatılmış kitaplar raflarda yerlerini çoktan bulmuştur. Etrafınızda fır fır dönen şu organik kelimesi mutfaktan çıkıp evin diğer yerlerine de sızmıştır.Bebeğinizin kıyafetleri,nevresim takımları,şampuanlarınız derken neredeyse organik koltuk takımım var demenize çok az kalmıştır.Bir taraftan sınırsız ve içinden çıkılması zor bir tüneldir organik denilen kavram.Ben kızıma aldığım organik çarşaf takımlarından ziyade yedirdiğim domatesle aslında ilgiliyim.Hamileliğimde doktorumuzun şu sözünü hatırlarım :''Marmara denizi sınırlarındayız,sen çocuğum zeki olsun omega alsın diye paso balık yersen senin çocuğun zeki değil gerizekalı olur!Marmara denizi ne kadar temiz önce bunu düşün sonrada ortda yetişen balıkların sağlıklı oluşlarını.''İşte o an beslenme konusuyla nasıl baş edicez diye söylenmeye başlamıştım içimden.En sağlıklısı en organiği derken içinden çıkılmıyordu.Zırai ilaçlardan,yapay koruyuculardan,renk vericilerden diğer kanserojen zehirli katkı maddelerinden nasıl koruyacaktım yavrumu?Güvenmek istiyordum elbette pazarımdan aldığım köylümün sattığı domatese.Ama yine ilaçlamadan zehirli katkılardan bahsediliyordu bunlar içinde.Günümüzde  bazı kuruluşların verdikleri izinlerle organik tarımla uğraşanların önü açılmış oldu, aldıkları sertifikalarla pazarlarda yerlerini aldılar.Biraz daha maliyetli olmakla beraber en güvenilir organik besinlere ulaşmak kolaylaştı.Herkes bu konuda da şanslı değil malesef herkesin mahallesinde organik pazar kurulmuyor.Büyük marketlerin pahalı reyonların da gözünüze organik kelimesi çarpabilmekte tabi.Bende  olaya artık kırmızı alarm şeklinde bakmıyorum.olaya şöyle yaklışıyorum :
1. kural=Mevsim sebze ve meyveleriyle beslenmek,
2. kural=Sebze ve meyveleri alırken en parlağından, hormon görüntülü olanlardan kaçınmak ,ezik kurtlu olanları araştırmak,
3. kural=Pazardan aldığınız sebze ve meyvenizi eve getirdikten sonra bol suyla güzelce yıkamak,üzerindeki tarım ilaçların gitmesini sağlamak adına sirkeli suyla yıkamak,
ve kurallar bittikten sonra sonuç olarak ;yavrunuz ve aileniz için lezzetli ve nefis yemekler pişirmek.:))
İşin aslı artık çok da organik kavramını kurcalamıyorum eskisi gibi .İşin içinden çıkamayacağımı anladım.Zaten şu an bulunduğun ilçe küçük köy gibi yerleşim olduğundan organik pazar yok bunun yerini köylü pazarları almakta.Siz imkanlarınız ölçüsünde en organik ve sağlıklı olanını zaten yavrunuza yedirirsiniz.Siz Ana'sınız ve en güzelini yaparsınız...
Sağlıcakla ve afiyetle kalınız:)

Hiç yorum yok: